Ana içeriğe atla

Kişisel Amaçlar ve Öğrenme

Ah üniversiteyi kazansam!
Ah mezun olsam!
Ah işe girsem!
Ah emekli olsam!
Ah, Ah, Ah!..

Amacımı Biliyor Muyum?

Beşikten mezara amaçların peşinden koşarız. Bir isteğimiz olur, doyacağımızı zannederiz, doymayız, daha isteriz. Nereye koşuyoruz? Gittiğimiz yer gerçekten olmamız gereken yer mi?

Abraham Maslow 1950’li yıllarda insanı peşinden sürükleyen ihtiyaçları, birbirinin üstüne kurulan hiyerarşik basamaklar olarak betimledi. Piramidin tepesi yani en üst basamak kendini gerçekleştirmek. Oraya koşuyoruz.

Maslow ihtiyaçları (1) fizyolojik, (2) güvenlik, (3) sevgi ve aidiyet, (4) saygınlık ve (5) kendini gerçekleştirme olarak tanımladı. Ona göre, en alt katmandan başlayarak, ihtiyaçlar tatmin edildikçe ardışık olarak sonraki katmanların ihtiyaçları ortaya çıkar.

Maslow'un İhtiyaçlar Hiyerarşisi

Karşılanmamış ihtiyaç, tatminsizlik yaratır. Böylece ihtiyaçlar doyuma yönelik davranışların kaynağı ve motivasyonu olur.

Gıdaya, suya, barınmaya, güvenceye, sevgiye, kabule ve özsaygıya ihtiyacımız vardır. Bu ihtiyaçlar insan olmanın vazgeçilmezleri olup kendi yararımıza işler. İhtiyaçların etkisiyle tehlikelerden korunur, uygun tercihlerde bulunuruz. Meslek ve kariyer sahibi olmak, aile kurmak, geçimimizi sağlamak, ekonomik güvencede olmak isteriz. Ne var ki bu istekler elde edildiğinde bile insanların bir kısmı mutlu olamıyor huzuru yakalayamıyor. Nedeni, içimizde gizemli bir potansiyel olarak kabaran, piramidin tepesindeki nihai ihtiyaçtır: Kendini gerçekleştirme ihtiyacı.

Bu dünyaya ne için geldim, asli işlevim nedir? Mevcut, geçmiş ve gelecek boyutlarında herkesten farklı ve özelim. Evrende her varlığın kendine özel tahsis edilmiş doldurduğu bir boşluk, gerçekleştirdiği bir işlev vardır. Bana ayrılmış boşluğu doldurmak, bana ait görevleri yerine getirmek için buradayım. Huzurun, refahın, olgunluğun, sükûnetin ruhani kapısında bana tahsis edilen anahtar deliğini bulamadığım müddetçe tüm kazanımlarım heba olur.

Başarı yolcuğunda piramidin alt basamaklarından son basamağına kadar bu gizemli amacı kendi içimde keşfetmek ve ona uygun yaşamak zorundayım. Yoksa hiçbir Allah'ın kulu beni doyuramaz. Para, kariyer, alkış… hepsi kırılgan ve geçici, hepsi sonu gelmez “daha” içeriyor. Onlar ait oldukları yerde hizmetini görecek, ama onlara esir olmak yok!

Bu dünyaya “almak” için değil “olmak” için geldim. Kendim olmak ve hayata layık olmak için… Ötekiler kendiliğinden gelir.

Gerçek doyum ihtiyaçları karşılamaktan, amaçları kendi çapında gerçekleştirmekten gelmez. Gerçek doyum, çevre ve topluma bir bütün olarak katkı sunmaktan gelir. Bu katkı, fıtrata uygun konumlanmaktan, yani “olmaktan” geçer.

Tepeden tırnağa olmak amacına bürünüyorum.

Hangi basamakta olursak olalım yukarılara tırmanmak için kaçınılamaz görevler bizi bekler. Uzaktan zor görünürler, içlerine girince keyif verirler. Bizi yukarı taşırlar. Bu süreçte vazgeçilmezlerimizden en önemlisi öğrenmedir.

Öğreniyor Muyum?

İhtiyaçları karşılamak, amaçları gerçekleştirmek için hazırlık gerekir. Bu hazırlık eğitimdir. Eğitimin öğrenme olduğuna inanırım. Her şeyi herkese öğretemezsiniz ama herkes her şeyi öğrenebilir. Demek istediğim, eğitim sürecinde kilit unsur öğrenmedir. Öğrenmeye hevesi olmayan öğrencilere ve kitlelere ne kadar uğraşırsanız uğraşın öğretemezsiniz. Hevesli olan bulur, buluşturur öğrenir.

İnsan dünyaya eğitilmemiş olarak gelir. Uçsuz bucaksız potansiyele sahip olmakla birlikte bu kapasitenin gerçeğe dönüşmesi için öğrenim şarttır. Öğrenme bir tercih, irade ve çaba meselesi olup insanın bu iradeyi göstermesi mecburiyettir. İrade ve tercih insan harici canlılara çok kısıtlı verildiği için onlarda öğrenme olmaz. Yeni doğmuş buzağı yürümeyi ve koşmayı saniyeler içinde becerir. Öğrenme çabasına ihtiyaç duymaz. Arının bal yapması için eğitime ihtiyacı yoktur. Onlar içgüdüsel olarak dünyaya kendi adlarına donanımlı gelirler.

Ama insan yürümekten koşmaya, okumaya, yazmaya, çatal bıçak kullanmaya kadar her şeyi öğrenmek zorundadır. İnsan için öğrenme ihtiyacı yaşam boyu devam eder, sonu yoktur. Bu süreç insan niteliğini sonsuza değin ileriye götürür. Hayvan becerilerinde durağanlık egemenken insan becerileri dinamiktir.

Öğrenme zaman, çaba, gayret, sabır ve sebat gerektirir. Dirsek çürütmeden, mürekkep yalamadan kimse kendini alim ilan edemez. Mücadelenin ödülü kendi içindedir. Öğrenme süreç ve sonuç itibariyle keyif verir, mutlu eder. Bir çocuğun emeklemeye çalışırken neşesi, iki ayağının üzerinde doğrulup ilk adımlarını atmaya başladığında yüzündeki gülümseme bize çok şey anlatır. Öğrenme zevktir, mutluluktur, neşedir, keyiftir, hayatı dolu dolu yaşamaktır. Öğrenmemiz gereken ilk şey öğrenmeye ihtiyacımız olduğudur.

İnsanın öğrenebilen bir varlık olması onu tehlikelere de maruz bırakır. Olumsuz alışkanlıkları, yanlış davranışları da öğrenebilir. Kötü eğitim-iyi eğitim, olumlu öğrenme-olumsuz öğrenme kavramları vardır. İnsandan doğan tüm olumsuz etkilerin kaynağında kötü eğitim ve olumsuz öğrenmeler vardır. Bu yüzden aile, okul, medya ve diğer eğitim ortamlarında kötü öğrenmelere kalkan olarak değerler eğitimi verilmelidir. Etik, ahlaki, kültürel ve manevi değerler kazandırılmalıdır. Değerler eğitimi edebiyat, resim, müzik gibi sanat alanlarının üzerinde şekillenir. Zihin, ruh ve beden disiplini için spor şarttır.

Bir anda “…melidir”, “…malıdır” ifadelerini sıraladım. Asıl önemlisi, ben meselenin neresindeyim, neresinde olmalıyım? Kendimi işin içine katıyorum. Hazırlanmadan, öğrenmeden başarıyı amaçlamak kupkuru bir hayal. Liyakat kesp etmeden başkalarının lütfuyla bir yerlere gelmedim, bundan sonra da gelmeyeceğim. Gençlere tavsiyem de böyle olmaları...

Liyakatin sınırı yok, öyleyse öğrenmenin de sonu yok. Öğrenmeye, kendimi yetiştirmeye, geliştirmeye devam… Kişisel amaçlarıma göre uzun ve kısa vadeli öğrenme hedeflerim var. Okumak, yazmak, yabancı dili ve yazılım becerilerimi geliştirmek temel hedeflerim arasında. Sizin de kendinize göre stratejik öğrenme planınız olsun. Bilgiye erişim artık çok kolay. Çevrim içi kurslar yoluyla neredeyse her şeyi öğrenmek mümkün. Masanızın başında yurt dışına uzanabiliyorsunuz. En popüler kitaplar elektronik ortamda ayağınıza kadar gelebiliyor. Cehaletin bahanesi yok.

İhtiyaçlar merdiveninde piramidin tepesine öğrenerek yükselebiliriz.

Olmak yolunda öğrenmeye devam.


Öykülerle Zihin Yanılgıları

Dr. Nizamettin Kaya

"Bilişsel Davranışçı Terapi ışığında zihninizi ve düşüncelerinizi berraklaştırın..."


Kaynaklar

Adler, A. (1992). Understanding human nature. London: Oneworld Publications.

Armstrong, W.H. (2013). The seven laws of success. USA: Philadelphia Church of God.

Edwards, W. (2019). The 7 keys to success. Third Ed. USA: White Dove Books 2006-2019.

Maslow, A.H. (2012). A theory of human motivation. USA: Start Publishing LLC.

Bu blogdaki popüler yayınlar

Meslek ve Kariyer Planlamasında İlgi ve Mesleki İlgi Ölçekleri

Jackson Mesleki İlgi Envanterinin Üniversite Öğrencileri Üzerinde Bir Uyarlama Çalışması  başlıklı doktora tezimin  [Okuyun/İndirin] kuramsal bölümlerinden düzenlediğim yazı. Bu yazıda Türkiye’de eğitim, meslek ve kariyer alanlarına yönlendirme süreçleri kapsamında psikolojik bir özellik olarak mesleki ilginin yeri ve ölçülmesi konuları değerlendirilmiştir. Mesleki ilgi kavramının tanımları ve kuramsal çerçevesi incelenmiştir. Ardından mesleki ilgilerin ölçülmesine ilişkin uygulamalar tanıtılmıştır. Mesleki ilgi ölçeklerinin gelişim süreçleri açıklanmıştır. Bu kapsamda ülkemizdeki durum yorumlanmıştır. Bilgi çağı olarak adlandırılan günümüzde meslek ve iş içerikleri çeşitlenmiştir. Bir tarafta çok farklı meslek alanları gelişirken diğer tarafta çok farklı alanlarda eğitilmiş, yetiştirilmiş insanlar bulunmaktadır. Uygun mesleklere uygun insanların seçimi ve yönlendirilmesi bir problem alanıdır. Eğitim sürecinde gerçekleşen çeşitli alanlara yönelmelerin ve

Olumsuz Öğrenmeleri Anlamak ve Söndürmek

Kaygı, korku, güvensizlik, pişmanlık, çekingenlik, utangaçlık, içe kapanma gibi birçok olumsuz duygu günlük hayatta rahatsız edici haller alabilir. Onları kontrol altına almak, yoğunluklarını ve etkilerini azaltmak ve söndürmek isteriz. Olumsuz duyguların potansiyel olarak varlığı normaldir. Kişi, gerçek tehlike ile yüz yüze geldiğinde bu duygular tehlike uyarıcısına organizmanın verdiği doğal tepkilerdir. Ne yazık ki doğal tepkiler, zamanla öğrenme yoluyla kazanılan ve genellemeler yoluyla geniş alana yayılan gereksiz ve rahatsız edici hale dönüşebilir. Bir uçak yolculuğunda uçağın türbülansa girip tehlike atlatması her yolcuyu korkutur, kaygılandırır. Korku bu durumda gayet normal ve doğal tepkidir. Kaza olması halinde organizma kendi içinde otomatik savunma mekanizmalarını çalıştırır. Kişi, koltuklara daha sıkı yapışır, kendini büzer, nefes alışları hızlanır. Ama diğer zamanlarda kaza olasılığını sürekli düşünüp uçaklardan korkmak, uçakla seyahat edenl

Öğrenme Stilleri

Öğrenme yaşam boyu süren bir zorunluluk, aynı zamanda bir keyiftir. Öğrenilecek bilgi kişiye kendi algı yolları kanalından girer. Bilgiyi kendine çekme kanaları öğrenme stilleri olarak adlandırılır. Temel olarak (1) görsel, (2) işitsel, (3) okuma/yazma ve (4) kinestetik olmak üzere dört tür öğrenme stili vardır. Kinestetik, bütün duyu organlarının kullanıldığı katılım, eylem, uygulama ve yapma davranışlarını içerir. Öğrenmenin Önemi Öğrenme ekmek gibi su gibi zaruri bir ihtiyaçtır. Çağdaş dünyada varlığımızı sürdürmek ve gerçekleştirmek için yaşam boyu öğrenmek zorundayız. Aşağıda, karşı karşıya olduğumuz öğrenme alanlarına ilişkin bazı örnekler sıraladım. Liste, kişiden kişiye farklılık gösterir ve çok daha kabarıktır. Zaman süreçlerinde bunlara yenileri eklenir. Yeni satın aldığımız bir cihazın özellikleri Okuldaki dersler Sınavların kapsadığı konular Uymak zorunda olduğumuz hukuksal kurallar Yabancı dil veya yazılım gibi yeni bir alan Ç